Sayın Bülent Arınç, Türk siyaset tarihine sadece öfke patlamalarıyla değil esprileriyle de girmiş bir isimdir.
Şanssızlığı şudur ki latifeyi gerçekmiş gibi söylediğinde; Başbakan Erdoğan'dan azar işitir.
Bu terslemelerin listesini yapsam; herhalde köşemiz yetmez.
Küsmüş gibi yapar; "Böyle bir şeyi bir daha söylersem..." deyip tövbe eder.
Ama sever ya azarlanmayı; yine laf atar:
"Ben size şu kadar çocuk yapın, demiyorum!"
Herhalde Başbakan, bu son göndermeyi duyunca hafiften hafiften gülümsemiş; sonra da bir "La havle!" çekmiştir.
Bülent Bey; illa bir yerden laf sokuşturacak ya... Son zamanlarda 10. Yıl Marşı'na taktı. "O marşı duyunca sinirlerim bozuluyor. Mehter varsa, Mehter Marşı okunur; 10. Yıl hiç olur mu?" diyor.
HANGİ DEVLETTE YÖNETİCİ?
Sayın Arınç, Başbakan yardımcısı... O bulunmadığında vekillik de yapıyor; ülkeyi fiilen idare ediyor.
Peki hangi ülke burası?
İşte o, 10. Yıl Marşı'nda anlatılan ülke... Türkiye Cumhuriyeti...
Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşu, yükselişi, milletin birliği, uygarlık yolunda hızlı bir atılım yapması... Bunların anlatıldığı 10. Yıl Marşı'nın iki kıtasını okuyalım:
"Çıktık açık alınla on yılda her savaştan
On yılda onbeş milyon genç yarattık her yaştan
Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan
Demir ağlarla ördük Anayurdu dört baştan
Türküz, Cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi
Türke durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri
Örnektir uluslara açtığımız yeni iz
İmtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitleyiz
Uyduk görüşte bilgi, gidişte ülküye biz
Tersine dönse dünya yolumuzdan dönmeyiz
Türküz, Cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi
Türkíe durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri"
Bu güfteyi ünlü ozanlarımız Faruk Nafiz Çamlıbel ile Behçet Kemal Çağlar birlikte yazmışlar.
Nedense bu marş Bülent Bey'in sinirlerini bozuyormuş.
İŞTE MEHTER MARŞI
Gelin şimdi bir de en meşhur Mehter Marşı'nın güftesini okuyalım. İşte Sayın Arınç'ın duyunca mutlu olduğu o sözler:
"Ceddin deden neslin baban
Hep kahraman Türk milleti
Orduları pek çok zaman
Vermiştiler dünyaya şan
Türk milleti Türk milleti
Aşk ile sev milliyeti
Kahret vatan düşmanını
Çeksin o melun zilleti"
Bu marşlar; Türk milletinin kahramanlık duygularına sesleniyor. 10. Yıl Marşı'nda medeniyet yolunda kararlı bir ilerleme fikri de işleniyor.
10. Yıl Marşı'nı dinlerken; 7 milyona düşmüş Türk nüfusundan bugün 75 milyonluk büyük bir ülke yaratan iradeyi hatırlıyorum; gururlanıyorum.
Mehter Marşı'nda atalarımın Doğu Asya'dan Avrupa'nın ortalarına kadar yürüyüşünü; yeri titreten ayak vuruşlarını duyuyorum; gururlanıyorum.
İkisi de aslında aynı şeyi söylüyor. Bunlardan birisini kötüleyip diğerini ululayan devlet büyüğümüze soruyorum:
*Başbakan Yardımcımız, cumhuriyetin kurulmasına, bu devletin onca yoksulluğa karşın 10 yılda dünyanın saygın ülkeleri arasına girmesine mi karşıdır?
*Yoksa; nakaratlardaki "Türküz!" haykırışı mı onu rahatsız etmektedir?
Eğer Türklük sorun oluşturuyorsa, Mehter Marşı, baştan sona Türk Milleti haykırışlarıyla dolu. Onu ne yapacağız?
*Mesele Türklük değil ise "Bütün dünyanın saydığı Başkumandan" mı rahatsızlık yaratmaktadır?
*Hayır efendim; devleti kuran Başkumandan ile ne sorunumuz olabilir ki; diyorlarsa; o zaman 10. Yıl Marşı'nın müziğine mi taktılar? Bestenin bir kusuru var da bizler mi anlayamıyoruz.
Yoksa Bülent Bey yine mi latife yapıyor?