




"Bu sinirin ardında ne var?"
Bu sinirin ardında ne var? BİR süredir Türkiye’de şöyle bir mecburiyet var: Atacağınız her adımdan önce göz ucuyla Başbakan’a bakacaksınız.
Ofsayta düşmemek istiyorsanız önündeki topla Başbakan arasında olmamalısınız.
Ne yapacaksanız, ne söyleyecekseniz bu kurala uymalısınız. Yoksa en hafifinden bir azar işitirsiniz, yanıt verme olanağı bulamayacağınız hakaretlere maruz kalabilirsiniz.
PKK’nın şefi ile BDP’li üç milletvekilinin İmralı’da yaptıkları görüşmenin tutanaklarıyla ilgili olarak da böyle oldu.
Başbakan çok kızdı. “Batsın gazeteciliğiniz” dedi.
Malum her şeyi en iyi o biliyor, gazetecilik mesleği de buna dahil.
Tam kendisine göre bir medya düzeni kurabilmesinin önünde de zaten çok az engel kaldı.
Bir işaretiyle haberlerin yayınlandığı, bir göz kırpmasıyla haberlerin çöpe atıldığı bir medya düzeni bu!
Demokratik bir ülkenin Başbakanı gibi davranamıyor bir türlü.
“Biz açıklama yapmadıkça, teyit etmedikçe bütün söylentiler, dedikodular yalandır, iftiradır, asılsızdır. Ortaya dökülen iftiralar, terörün bitmesini istemeyen, Türkiye’nin büyümesini istemeyen çevrelerin açık bir sabotajıdır” diyor.
Benzerine diktatoryal rejimlerde rastlanabilecek bir durum bu: “Başkan baba” ne derse o, tersine inanmayın, kulak asmayın!
İyi de neyine kulak asmayacağız. Apo konuşmuş, milletvekili not almış. Sen neyi yalanlayıp, neyi doğrulayacaksın? Doğrulasan da Apo böyle düşünüyor, yalanlasan da! Apo üç aşamalı planını zaten yakında açıklayacakmış, bu kadar öfkelenmenin anlamı ne?
Yoksa bu sinirin altında “başkanlık sistemi pazarlıklarının” ortalığa saçılmasının mı rolü var?
Ünlü model Antalya'da nefes kesti
Antalya'da masal gibi düğün
Mustafa Koç'un ardından..
Candice nefes kesti
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
Türkiye'yi ağlatan Mustafa Kemal Atatürk videosu
Bebeğin anne karnındaki dansı böyle görüntülendi
Litvanya'nın ırkçılığa karşı güçlü mesajı
Annesi evden gidince kardeşine bunu yaptı
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
