CHP'li vekillerden reste rest

 CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, dokunulmazlık konusunda hodri meydan diyerek, “Mustafa Kemal Atatürk’ün Sivas Kongresinde, Erzurum Kongresinde dokunulmazlığı yoktu hatta o üniformayı da üzerinden çıkarmıştı. Cumhuriyeti kuranların nasıl dokunulmazlığa ihtiyacı yoksa Cumhuriyeti koruyanların da dokunulmazlığa ihtiyacı yoktur. Bizim de dokunulmazlığa ihtiyacımız yok, hodri meydan. Gelsin, yüreği varsa, cesareti varsa, eğer korkusu yoksa gelsin kaldırsın dokunulmazlıklarımızı” diye seslendi.
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, partisine mensup bir grup milletvekiliyle TBMM’de basın toplantısı düzenledi. İnce, basın toplantısına başlamadan önce, “49 yaşındayım. Allah razı olsun Bülent Arınç’tan, benim de bir örgütüm oldu artık. Dikili ağacım vardı, artık bir örgütüm de var” dedi.
Silivri’ye 45 milletvekili gittiklerini hatırlatan İnce, “Orada hukuk yok. Adalet yok. Adil yargılama yok. Vicdan yok. Silivri’de devlet içinde devlet var aslında Başbakan’ın deyimiyle. Salonun sağ tarafında avukatlar oturuyor. Sol tarafı boş tutuluyor. Giriş kısmında milletvekili arkadaşlarımızla, basın mensuplarıyla birlikte sıkış tepiş duruyoruz. Not alma şansları yok gazetecilerin. Israrla diyoruz ki neden orayı boş tutuyorsun. Keyfi bir davranış sergiliyor mahkeme heyeti amaçları içeriye az sayıda insanı sokmak. Bunu görüp de yanlış yazan basın mensupları var onları ayıplıyorum” dedi.

-“EĞER ONLARI ÖCALAN KURTARMIŞSA BİZİ DE MİLLETİMİZ KURTARACAKTIR”-

Başbakan’ın açık açık yargıya talimat verdiğini iddia eden İnce, “Bülent Arınç yargıya talimat verdi. Sadullah Ergin yargıya talimat verdi. Yargı gereğini yapacaktır, bize de ne düşüyorsa ondan sonra biz de gereğini yapacağız diyor Başbakan yani diyor ki siz bu milletvekillerine fezlekeyi hazırlayın. Onu Meclis’e gönderin. Biz de onların dokunulmazlıklarını kaldıralım diyor” diyerek şöyle devam etti:
“Biz bu sözleri hatırlatıyoruz. Başbakan bu sözleri daha önce söyledi. Teröristlerle kucaklaşan milletvekilleri için de bu tehdidi savurdu. Ama teröristle kucaklaşan milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırmadı, niye, onları Abdullah Öcalan kurtardı çünkü. Öcalan ile yaptığı pazarlık sonucu teröristlerle kucaklaşan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması için adım atmadı. Yani teröristle kucaklaşanlar Abdullah Öcalan’a güveniyor, Türk Bayrağı ile kucaklaşanlar millete güveniyoruz biz. Eğer onları Öcalan kurtarmışsa bizi de milletimiz kurtaracaktır.”

-“MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN SİVAS KONGRESİNDE, ERZURUM KONGRESİNDE DOKUNULMAZLIĞI YOKTU”-

“Cumhuriyeti kuranların dokunulmazlığa ihtiyacı yoktu” diyen İnce, şöyle devam etti:
“Mustafa Kemal Atatürk’ün Sivas Kongresinde, Erzurum Kongresinde dokunulmazlığı yoktu hatta o üniformayı da üzerinden çıkarmıştı. Cumhuriyeti kuranların nasıl dokunulmazlığa ihtiyacı yoksa Cumhuriyeti koruyanların da dokunulmazlığa ihtiyacı yoktur. Bizim de dokunulmazlığa ihtiyacımız yok, hodri meydan. Gelsin, yüreği varsa, cesareti varsa, eğer korkusu yoksa gelsin kaldırsın dokunulmazlıklarımızı. Bu ülkenin milletvekillerini kaçma şüphesi iddiasıyla tutuklu yargılıyorlar teröristleri ise kaçırmak için plan yapıyorlar.”

-“MEĞER BAŞBAKAN İMRALI’YA MARMARAY, KANDİL’E KIRMIZI HAT DÖŞEMİŞ”-

Başbakan’ın CHP’yi “Silivri’ye tünel kazmakla” suçladığını ifade eden İnce, “Meğer Başbakan İmralı’ya Marmaray, Kandil’e kırmızı hat döşemiş. Başbakan’a bir sorum olacak. CHP’li milletvekillerini yargıyı tehdit etmekle, yargının görevini engellemekle suçluyor. Biz böyle bir şey yapmadık. Başbakan’a sorum şu; Sen hiç yargıyı tehdit ettin mi? 1989 seçimlerinde Beyoğlu Belediye Başkan adayı olduğun zaman seçimi kaybettiğin gece seçim hakimine ‘seni süründüreceğim’ dedin mi?Bu sözlerden dolayı ceza aldın mı? Sen kimsin de CHP’ye bizlere yargıya saygıdan söz ediyorsun. Bunu bu ülkede konuşacak en son kişi sensin. Bu ülkede yargıya saygıyı konuşamayacak bir kişi varsa o da Recep Tayyip Erdoğan’dır” diye konuştu. 

-“BİZ KİMSENİN EMİR ERİ DEĞİLİZ”-

Başbakan’ı eleştiren İnce, “Bizi korkutmak istiyor. Bak Başbakan sen bizi doğduğun şehirleri mübarek sayan milletvekilleriyle karıştırma. Seni kurtaran balyozu mübarek sayan milletvekilleriyle karıştırma. Genel Kurul Salonunda dizi izleyen milletvekilleriyle karıştırma. Biz kimsenin emir eri değiliz. Mustafa Kemal Atatürk bu cumhuriyeti kurarken nasıl dokunulmazlık peşinde değildi, o kongreleri düzenlerken, o Kurtuluş Savaşı’nı milli mücadeleyi örgütlerken kimseden korkusu yoksa bizimde kimseden korkumuz yok. Sen Damat Feritlerin, Wilson prensiplerini savunanların Vahdettin’in onun ilkelerine bağlı olanların torunu olabilirsin, biz Kuvayi Milliyecilerin torunuyuz” dedi.
Silivri’de yaşananlara işaret eden İnce, şöyle devam etti:
“Silivri’de olaylar oluyor. O saatte Bakanlar Kurulu toplantı halinde. Bir iki saat içinde Bülent Arınç dışarıya çıkıyor, tutanağı okuyor, bu ne hız? Yazıklar olsun size. Demek ki sana tutanak anında geliyor. Yarın arkadaşlarım oraya gidecekler, yine orada olacağız."

-“BDP-AKP-PKK ARTIK RUH ÜÇÜZÜ OLMUŞTUR”-

“BDP-AKP-PKK artık ruh üçüzü olmuştur” diyen İnce, “Türkiye’nin özeti Abdullah Öcalan’ın posterleri serbest, Atatürk posterleri yasaktır. Türkiye Cumhuriyetinin kurumlarının tabelalarından Türkiye Cumhuriyeti ibaresi çıkarılmıştır” dedi.

-BAŞBAKAN’A YANIT VERDİ-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ergenekon’u savunmak suçtur” dediğini ifade eden İnce, “Biz Ergenekon’u savunmuyoruz. Ortada bir kesinleşmiş yargı kararı yok. Biz adil yargılanmayı, hukuk devletini, bağımsız yargıyı savunuyoruz ve duruşmanın aleniyetini savunuyoruz. Bizim savunduğumuz budur. Kitap okumayan, kitap özeti okuyan bir Başbakan bu duruşma tutanaklarını, dosyasını incelese, okusa, 120 milyon sayfayı ömrünün sonuna kadar okuyamaz” diye konuştu. 

-“HERKES DİK DURDU”-

Meclis Genel Kurulu’nda dün AK Parti grup önerisinde yaşananlara dikkat çeken İnce, “Bizim önergemizde 24 arkadaşımızın imzası vardı, herkes önergeden imzasını çekti. Herkes dik durdu. Buna rağmen bizi ortak etmek istediler. CHP dün firesiz dik duruş sergilemiştir” dedi.

-“O TUTANAK SAHTEDİR”-

CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz de, Silivri duruşmasında yaşananlara değinerek şöyle dedi:
“Duruşma salonunda olan olaylara ilişkin jandarma tarafından tutanak tutuldu, 14.30’da. 15.30’da Bakanlar Kurulu toplantısı yapıldı. Ve Bakanlar Kurulu toplantısında bu tutanağın görüşüldüğü anlaşılıyor. O tutanak sahtedir. Duruşma salonunda olan olaylar kamera kayıtlarında sabittir. Bizi ayakta bekletmesi, yasama üyelerini saygısızlık yapması üzerine biz durumu sadece alkışlarla protesto ettik, içeride yaşanan olay budur.
Barikatlara çıkma olayını anlatayım. Kucağında çocuğu olan kadın, yaşlı insanlar çığlık çığlığa bağırıyorlar, ezilme tehlikesi geçiriyorlar. Durumu görünce boş alana geldik, orada bir boşluk olduğunu gördüm. İnsanları buraya alın diyoruz. Biz bunu yapmazsak orada Allah korusun belki de bir insan hayatını kaybedecekti. Belki de Bülent Arınç bunu istiyor, belki de hükümet bunu istiyor. Orada Allah korusun bir insan yaşamını kaybetse onu bize fatura edecekler. Anlaşılıyor ki hükümet ile mahkeme eşgüdümlü çalışıyor.”

-“ONUN YENİDEN VERİLİP VERİLMEMESİ ÇOK ÖNEMLİ DEĞİL”-

Bir basın mensubunun, “Sezgin Tanrıkulu’nun araştırma önergesinden dün imzalarınızı geri çektiniz, tekrar geri verecek misiniz?” sorusuna İnce, “Bizim önergemizle AKP’nin önergesi arasında hiçbir benzerlik yok. Dolayısıyla onun yeniden verilip verilmemesi çok önemli değil” yanıtını verdi.