Mehmet Alikişioğlu / Yazar

Hani, içimize bir garip hisler doluşur. Kaşıntıyla , uyuşma arası üşüşmeler başlar. Bazılarında böyle bir duygu hiç olmaz belkide. Sadece, anlamsızlığa yakın açıklamalar yapacaklar da oluyor. O da olmuyorsa, anlamsızlığa yakın açıklamalar yapacakları; dinleyenler de oluyor.

Yine mi olmadı? O zaman şöyle söyleyim; içimize balon girdiğini ve yavaş yavaş yavaş, şiştiğini düşünmek gibi. Balonun olmadığını bilirsin de şişmeye devam edersin. Tam o duygu.

Bizim haber kanallarının; Penguen TV hariç, çoğunun ben de yaptığı etki budur. Balon yani.

Skytürk 360'a her zaman ayrı bir parantez açıyorum. Çünkü, neredeyse, bazen Allah aşkına azcık kışkırtıcı olun diyesim geliyor.

Hep düzgündü ve yine aynı fikirdeyim. Şimdi bu yazıyı yazdım ya; neler söyleyecekler, aynen kabul edeyim de konu uzamasın. Bir de TRT 1. Dillere pelesenk olmuş. Ama o da "çok fazla iktidar yanlısı" diye. Ben aylardır bakıyorum. Öyle değil veya öyle demeye de gerek yok.

***

TRT 1, bizim haber kanlallarının yanından bile geçemez. En azından, şu var. Tamam. Olumsuz eleştirilere fazla yer verilmiyor. Doğru olabilir.Yalnız, bugüne kadar, yılık yılışık, yağcı bir haber sunucusu da hiç görmedim. De ki; göremiyorum. En azından şu var: Haber izlerken, ekrana terlik atma veya harakiri yapıp içimdeki balonu patlatma duygusu vermiyor.

Penguen TV'yi ise şampiyon ilan ediyorum. Çünkü, program konuklarının neredeyse birbirini dinlemediği böyle bir format; çok uzun zamandır görmemiştim. Çok garip, umarım kırıcı olmam. Çünkü derdim kırmak değil açıkçası.

Kırıcı yazı yazacak olsam; facebook alıntılı, medya eleştirilerini buraya taşımam yeter. Ama yapmadım. Neden? Çünkü, eski bir Penguen TV çalışanıyım.

***

Saygımdan bu kadarını yazıyorum. Ama şiştim de değil. Şiştik artık. Soruları "aykırı" soruyorlar. Yine aynı karşıdakini dinelemiyorlar. Peşpeşe, bir biri ardına soruları iliştirince; "aykırı" oluyor demek ki.

Son zamanlarda iş iyice sarmala bağladı. Artık, aynı insanlar, her konuda; çok özür dilerim ama; boş boş konuşmaktan sıkılmadılar mı?

İnsan bir işi vazifeli yapsa böyle olur. Tartışma programları değil; haber kanalı formatı benim içimde balon olan.

Stand Up gösterisi gibi; izlediğinde tek bir bilgi aklında kalmıyor. Ne bir rakam ne tarih; belgenin "b" si yok. Daha doğrusu çok böyle, aman aman bir bilgi de yok. Nasıl oluyor bu ayrım anlayamıyorum?

Sosyal medyada, ikitidarı karşıtları ve taraftarları arasında da tartışmalar var. Fakat, kalite güzel gibi.

Karşılıklı olarak arada bir tozutmalar oluyor ama gırgır da var bilgi de. Reklamcılar ne yapıyor bu durumda. Mesela Medya Planlamacılar; reklam verdikleri program ve kanalları, müşterilerine nasıl açıklıyorlar? İliklerime kadar; 1995 yılından beri, Radyo, TV, Gazete, Dergi ve sonrasında, internet medyasının içindeyim.

Son zamanlardaki durumun tek bir karesini çözebilmiş değilim. Acaba hangi işi yapıyor olsam; hangi ürün, firma veya markam için; hangi kanala reklam verirdim? Bunun cevabı yok. Oysa olmalı.

Bu balon hastalığı yayılırsa; uyuyan çocuğu uyandırırsa; söylemiş olayım, ciyaklama sesi fecidir.