Her Nisan ayı geldiğinde “Kutlu Doğum haftası” düzenlenir. Bu hafta boyunca bol bol nutuklar atılır. Siyasetçiler; çıkarlar Peygamber’imizden söz ederler.
Dikkat edin; herkes kendine göre bir Peygamber anlatır.
Yani tarihte 1 peygamber olmasına karşın; 1400 sene içinde bu Peygamber bölgeden bölgeye, devletten devlete, inançtan inanca göre değiştirilmiştir. Ortaya da böylece 10, belki 100 Hazret-i Muhammet çıkmıştır.
Ama gerçek olan sadece 1 tanedir.
***
O gerçek Peygamber ile bugün siyasetçinin anlattığı Peygamber aynı değildir.
Siyasetçi iktidarını kuvvetlendirmek ve sürdürmek için Peygamber’i kendi adamı gibi göstermek peşinde olmuştur. Eski padişahlar, emirler, sultanlar; Hz. Peygamber’in imajını kendi vezirleri gibi kullanma yoluna gitmişlerdir.
Günümüzde de aynı durum sürmektedir. Bakın İslam dünyasına gerçeği görün…
Afganistan; Hz. Muhammed’i çağdışı bir molla gibi algılamakta; topluma da böyle anlatmaktadır.
Cumhuriyet Türkiyesi ise Hz. Muhammed’i bir yenilikçi ve adalet dağıtıcısı Peygamber gibi algılamış; öyle göstermiştir.
Arabistan; Hz. Muhammet’i –haşa- Arap Kralı gibi tanımlarken; Kemal Atatürk, onu büyük bir devlet adamı ve inanç önderi olarak görmüş, göstermiştir.
***
Türkiye’de, 3 Mart 1924’te Kurulan Diyanet İşleri de Hz. Muhammet’i böyle ilerici, aydın yüzlü, adil, eşitlikçi, çağdaş; kadın-erkek eşitliğinden yana bir Nebi olarak tanımlaması, anlatması için kurulmuştur.
Gel gör ki bugün; o Diyanet gitmiş; yerine Suudi Arabistan’ın Diyanet’i sayılacak bir kuruluş gelmiştir.
Bu Diyanet; başka dinlerden olanlara İslam’ı anlatacak ve onları kazanmaya çalışacak iken; o işi bırakmış; Alevileri Sünnileştirmek gibi bir görevi temel ilke edinmiştir.
İkinci görevi de Yüce Peygamberimizi tarihsel kimliğinden soyutlamaktır. Diyanet; Peygamberimizin vasi olarak Ehl-i Beyt’i işaret ettiğini inkâr eden bir çizginin sesi olmayı sürdürüyor: Peygamber düşmanı Emevi çizgisini yüceltiyor. Muaviye hainine Hazret diyen bu kurumun yetiştirmesi tiplerdir.
Bugün Kutlu Doğum Haftası adı altında o kutlu insanın gerçek kimliği örtülüyor. Peygamber gerçeği yerine Emevi gerçeği İslam diye tanıtılıyor.
Peki bu ümmet o peygamberi hak ediyor mu?
Cevabını siz verin.